Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan'ın başkenti Astana'daki Bağımsızlık Sarayı'nda düzenlenen Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı'nın (CICA) 6. Zirvesi Genel Oturumu'nda konuştu.

CICA'nın 6. Zirvesi'ne katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, başarıyla yürüttükleri dönem başkanlığı ve bu büyük Zirve'ye ev sahipliğinden dolayı Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokoyev'in şahsında tüm Kazakları tebrik ettiğini söyledi.

Üyeliğe yeni kabul edilen Kuveyt'e "Hoş geldiniz." diyen Erdoğan, "Kazakistan'ın önerisi doğrultusunda temelleri atılan konferansın 30'uncu kuruluş yıl dönümünü yine Kazakistan tarafından düzenlenen bu Zirve'de kutlamanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Zirvemizin ve yapacağımız istişarelerin ülkelerimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum." diye konuştu.

"2019'da ilan ettiğimiz Yeniden Asya Girişimi'mizin temel hedefi, kıta ülkeleriyle ikili ve bölgesel platformlarda iş birliğimizin derinleştirilmesidir." diyen Erdoğan, Türkiye'nin kurucularından olduğu konferansın genişlemesine ve kurumsal kapasitenin genişletilmesine başından beri güçlü destek verdiklerini bildirdi.

Erdoğan, 2010-2014 yılları arasındaki Türkiye'nin dönem başkanlığı sırasında da aynı doğrultuda hareket ettiklerini belirterek, "Bugünkü Astana Zirvesi de konferansın, uluslararası teşkilata dönüşümü sürecinin ilan edildiği zirve olarak tarihe geçecektir." ifadesini kullandı.

 

"Çözüm yollarını da ortak akılla beraber aramalı, beraber bulmalıyız"

İnsanlık olarak güç dengelerinin değiştiği, tedarik zincirlerinde kırılmaların yaşandığı, ekonomiden gıda güvenliğine, enerjiden uluslararası ilişkilere pek çok alanda ciddi imtihanlarla karşılaşılan bir dönemden geçildiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Terörizm, ırkçılık, göç gibi aşina olduğumuz sorunlara iklim değişikliği, İslam ve yabancı düşmanlığı gibi yenileri ekleniyor. Bir elin beş parmağını geçmeyen ülkelerin çıkarlarını gözeten, ancak dünya nüfusunun kahir ekseriyetini görmezden gelen mevcut sistemin yapısal sorunları giderek kendisini daha fazla hissettiriyor. Türkiye olarak uzun bir süredir 'Dünya 5'ten büyüktür.' diyerek bu duruma dikkat çekiyoruz.

Küresel güvenlik mimarisinin daha adaletli, hakkaniyetli, temsil kabiliyeti yüksek yeni bir anlayışla şekillendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Dünyanın neresinde olursak olalım, büyük insanlık ailesinin üyeleri olarak hepimiz aynı kaderi paylaşıyoruz. Salgın sürecinde yaşadıklarımız bu gerçeği bize tekrar hatırlatmıştır. Sorunlarımız nasıl müşterekse, çözüm yollarını da ortak akılla beraber aramalı, beraber bulmalıyız."

 

Terörle mücadele

Erdoğan, Türkiye olarak dostların fikirlerine büyük kıymet verirken, tecrübe ve birikimlerini paylaşmaya da hassasiyet gösterdiklerini vurguladı.

Konferans bünyesinde "Yeni Sınamalar ve Tehditler Öncelik Alanı"nın koordinatörlüğünü bu anlayışla yürüttüklerini belirten Erdoğan, "Öte yandan, terör örgütleri, terörle mücadele tedbirleri karşısında asimetrik tehdit unsurlarını geliştirme çabalarını sürdürüyorlar. FETÖ, DEAŞ, PKK gibi terör örgütleri eylemlerini organize suç faaliyetleriyle destekliyorlar. Bu terör örgütlerine yardım eden, propaganda, finansman ve eleman devşirme faaliyetlerine katılan oluşumların hiçbir ayrıma gidilmeksizin engellenmesi gerekiyor. Bugün kabul edeceğimiz konferansın 'BM Küresel Terörizmle Mücadele Stratejisinin Uygulanmasına İlişkin Eylem Planı'nı da bu açıdan önemli bir kazanım olarak görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"5,6 milyar dolarlık insani yardımla bu alanda dünyada milli gelire oranla ilk sıradayız"

Afganistan'da barış ve istikrarın tesisinin, Afganlara karşı insani görevin yanı sıra düzensiz göç hareketleri ve artan terör faaliyetlerinin önlenmesi bakımından da büyük önem taşıdığının altını çizen Erdoğan, "Afganistan'ı kendi kaderine terk etmemeli, insani yardım konusunda uluslararası camia olarak desteğimizi sürdürmeliyiz." dedi.

Türkiye olarak dış politikada öncelik verdikleri insani yardımları, 2021 yılında 122 ülkeye ulaştırdıklarını belirten Erdoğan, "Toplam 5,6 milyar dolarlık insani yardımla bu alanda dünyada milli gelire oranla ilk sıradayız. 3,7 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler olmak üzere, 4 milyondan fazla yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapmayı sürdürüyoruz." açıklamasını yaptı.

  

"Hedefimiz, bir an önce akan kanın durmasını sağlamaktır"

Ukrayna'daki krizin bölgesel ve küresel ölçekteki etkilerinin herkes tarafından yakından hissedildiğini dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Adil bir barışın diplomasi yoluyla sağlanabileceğini, savaşın kazananı, adil bir barışın ise kaybedeni olmayacağını hep söylüyorum. Diğer yandan, savaşın olumsuz etkilerinin giderilmesi için Birleşmiş Milletler ve taraflarla sarf ettiğimiz yoğun çabalar tüm dünyanın takdirini kazanmıştır. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihracına yönelik İstanbul Mutabakatı ve geçen ay gerçekleştirilen esir takası bu yönde kaydedilmiş somut birer başarıdır. Hedefimiz, sahadaki zorluklara rağmen yakalanan ivmeyi devam ettirerek bir an önce akan kanın durmasını sağlamaktır."

 

"Çok modlu ulaştırma koridorlarını teşvik ediyoruz"

Orta Asya ülkelerinin çevre coğrafyalarla ulaşım bağlantılarının güçlendirilmesinin ortak menfaat olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye olarak çok modlu ulaştırma koridorlarını teşvik ediyor, Asya'yla Avrupa'yı birbirine bağlayan modern İpek Yolu'nun canlandırılmasını destekliyoruz. Bu bağlamda Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor Girişimi'mize ve Orta Koridorun belkemiği olan Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu'na büyük önem veriyorum. Uluslararası bağlantıları pekiştirmek amacıyla son 15 yılda 100 milyar dolar değerinde yüzden fazla büyük altyapı projesini hayata geçirdik. Bu yıl ayrıca konferansın 'Ticaret ve Yatırımlar Öncelik Alanı'nın eş-koordinatörlüğünü de üstlendik."

"Küresel atık yönetimi konusundaki 'Niyet Beyanı', bir yol haritası niteliği taşımaktadır"

Erdoğan, sürdürülebilir enerji konusu ve enerji güvenliğinin temininin tüm dünyada yeniden gündemin üst sıralarına yerleştiğine işaret ederek, kaynak ve güzergah çeşitlendirmesinin enerji politikalarının temel hedeflerinden olduğunu bildirdi.

Bunun önemli bir diğer boyutunun da herkesin gündeminde olan temiz enerjiye geçiş süreci olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Küresel ısınma, biyolojik çeşitliliğin yok olması, çölleşme, doğal afetler gibi çevre sorunları, yüzyılın en önemli sınamaları olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla, Güven Artırıcı Önlemler Kataloğu'nun çevre boyutunu konferansın en önemli faaliyet alanlarından biri olarak görüyorum. Eşim Emine Erdoğan'la birlikte Genel Sekreter Sayın Guterres tarafından eylül ayındaki BM Genel Kurulu vesilesiyle imzalanan küresel atık yönetimi konusundaki 'Niyet Beyanı', uluslararası camia açısından adeta bir yol haritası niteliği taşımaktadır."

Bugünkü Zirve'de, konferansın uluslararası bir teşkilata dönüşümünün başlatılacak olmasından büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, "Dönem Başkanı Kazakistan'ı, bu dönüşüm sürecine yönelik yol gösterici ve kararlı yaklaşımı nedeniyle tebrik ediyorum. Tüm üye ülkelerin de dönüşüm sürecine azami destek vereceklerinden şüphe duymuyorum." diye konuştu.